İrlanda’nın tarihi ve kültürü, mistik öyküler ve efsanelerle doludur. Bunlardan biri de “Kelt Laneti” olarak bilinen ve uzun yıllardır İrlanda diasporasında görülen gizemli bir kan hastalığıdır. Bu hastalık, özellikle İrlanda kökenli insanlarda görülen bir genetik hastalık olup, yüzyıllar boyu farklı nesillerde tekrarlayarak, İrlanda’nın tarihsel geçmişiyle iç içe geçmiş bir konu olmuştur.
Kelt Laneti, aslında günümüzde bilinen ve genetik bir hastalık olan Porfiriadır. Porfiria, vücutta porfirin adı verilen maddelerin birikmesine neden olan, nadir görülen bir hastalıktır. Bu hastalık, kırmızı kan hücrelerinin üretimi sırasında ortaya çıkan ve vücudun birikmiş porfirinleri atma kapasitesinin zayıf olduğu bir metabolizma bozukluğuna dayanır. Bu birikim, vücutta bir dizi sorun yaratabilir, en bilinen belirtileri arasında ciltte hassasiyet, aşırı ışığa duyarlılık, karın ağrıları, kas ve eklem problemleri yer alır.
İrlanda ve özellikle İrlanda kökenli topluluklarda sıkça rastlanan Porfiria, genetik bir hastalık olduğu için, aileden kuşaktan kuşağa geçer. “Kelt Laneti” terimi, İrlanda’nın Kelt kökenli halklarının sahip olduğu bu genetik hastalığın, zaman içinde bir halk efsanesine dönüşmesiyle yayılmıştır. Bu hastalık, tarihsel olarak bir lanet gibi algılanmış ve topluluklar arasında korku yaratmıştır.
İrlanda’nın göçmen nüfusunun büyük bir kısmı, 19. yüzyılda Amerika’ya ve diğer ülkelere göç etmiştir. Bu göçmenler, İrlanda’dan taşıdıkları genetik hastalıkları yeni yerleşim yerlerine taşımış ve bu hastalık, zamanla diaspora arasında da yayılmaya başlamıştır. Bugün, İrlanda kökenli birçok kişide Porfiria görülebilmektedir.
Hastalığın teşhis ve tedavisi, gelişen tıp sayesinde artık daha kolay hale gelmiştir. Ancak, genetik bir bozukluk olduğu için, hastalığın tedavisi daha çok semptomların yönetilmesine yöneliktir. Porfiria’nın tedavisinde, hastaların güneş ışığından korunması, stresin azaltılması ve bazı ilaçlarla semptomların kontrol altına alınması sağlanabilir.
“Kelt Laneti” olarak bilinen Porfiria, tarih boyunca bir halk efsanesi haline gelirken, günümüzde bu hastalığın daha fazla bilimsel bir perspektiften ele alınması, bu genetik rahatsızlıkla ilgili farkındalık yaratmaktadır.