Yeni yayımlanan bir araştırma, İngiltere’deki her 5 yetişkinden 1’inin diyabet hastalığıyla mücadele ettiğini ortaya koydu. Bu rakam, ülkenin sağlık sistemi için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor ve diyabetin toplum üzerindeki etkilerinin daha da büyümesine neden oluyor. Uzmanlar, bu oranı artıran faktörlerin başında yaşam tarzı değişiklikleri, obezite oranlarındaki artış ve yetersiz fiziksel aktiviteyi gösteriyor.
Araştırmaya göre, İngiltere’deki 18 yaş ve üzeri nüfusun yaklaşık %20’si diyabet hastası. Bu hastaların büyük bir kısmı tip 2 diyabet hastalığına sahip. Tip 2 diyabet, vücudun insülin üretme yeteneğinin azaldığı ya da hücrelerin insüline karşı duyarsız hale geldiği bir durumdur. Diyabetin yönetilmemesi, kalp hastalıkları, böbrek problemleri ve görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.
Birleşik Krallık’ta son yıllarda diyabet vakalarının artmasının temel sebepleri arasında sağlıksız beslenme alışkanlıkları, artan şekerli içecek tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı öne çıkıyor. Ayrıca, özellikle pandemi sonrası dönemde birçok kişinin daha az hareket etmesi ve evde daha fazla vakit geçirmesi, diyabet oranlarının artmasına neden oldu. Uzmanlar, bu sağlık sorunuyla mücadele etmek için bireylerin daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeleri gerektiğini vurguluyor.
Diyabetin yanı sıra, obezite oranlarındaki artış da diyabet hastalığının yayılmasında önemli bir rol oynuyor. Obezite, vücutta aşırı yağ birikimi ile ilişkili olup, insülin direncine yol açarak diyabet riskini artıran önemli bir faktör. İngiltere’deki sağlık otoriteleri, diyabetin önlenmesi ve tedavisi için obezite ile mücadele etmenin de kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Sağlık uzmanları, diyabetin erken teşhisinin ve tedavisinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Bunun için düzenli doktor kontrolleri ve kan şekeri takibi öneriliyor. Ayrıca, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişikliklerinin diyabetin önlenmesinde ve yönetilmesinde etkili olabileceği ifade ediliyor.
Bu araştırma, İngiltere’deki diyabet hastalığı oranlarının artışını gözler önüne sererken, sağlık otoritelerine ve topluma önemli bir uyarı niteliği taşıyor.